Merhaba
Geçmişin yabancısı
Dünün yürek sancısı
Merhaba
Bugünün yaşayan ölüsü
Anıların küf kokusu
Gecelerimin kaçan uykusu
Ne kadar da yabancısın sahiden bana
Oysa
Bıraktıkların hala başucumda
Bencil demiştim ya sana
Haşa!
Ne de düşünmüşsün beni aslında
Ne çok seçenek sunmuşsun bana yokluğunda
Dar ağaçları kurmuşsun göz kapaklarıma
Zamanı geçmiş sevda sözleri yerleştirmişsin dudaklarıma
Avuçlarımda
Tuz buz olmuş hayal kırkları
Kuru kuru gitmez ya şimdi
Göz pınarlarımda
Bitmek tükenmek bilmeyen gözyaşları
Ha sahi
Yıldızlar var birde
Uykusuz gecelerin yol arkadaşları
Ceplerime de doldurdummuydu yitik inançları
Sırtıma da aldım mı renk renk yalanları
Üşürsem yakarım mektupları
Sıkılırsam dağıtırım anıları
Ölümlerden ölüm
Yaralardan yara beğenirim kendime
Sana da ahlar seçerim
Gecelerce göz nuru dökülmüş
Hiç bir şey eksik değilde yokluğunda
İnancımı versen geri
Hiç bir avuçta,
Hiç bir yürekte dolmuyor da yeri
Öyle acıyor ki
İnançların parçalandığı avuçlarım
Hiç kimseler dokunamıyor
Sarılmıyor yaralarım
Benden sana bir şey kalmadı sanma
Her sabaha ahlara kurulu saatler
Ve her gece
Tek bir cümleyle nihayete eriyor kelimeler
İnanılma, inanama!!!
-hazal-