16
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
3081
Okunma

Sessizliğim inanmaya hazır hayatın yalanlarına
şimdi o yalanlar içinden esrik fon eşliğinde masum bir gerçekle
tutup da kalkmak var karanlıklardan ey yâr ...
ağustos..Bir masaldır ömür annelerin dudaklarından sihir gibi dökülen...
lâkin gerçeği acı gerçeği kezzap
kül kokar tüm güller
huzursuz gündüzleri, gecesi azılı azap...
.. Kalbim çok açıyor
susup susup aminlerde irkiliyorum
biliyorum düştü
düşendim gözlerinden annemin
ve annem düşmüştü gözlerimden bir seher vakti
kâbus gibi...
Öyle bir yoruldum ki
ellerim düğümlü, dilim lâl, nemli kirpiklerim
külçe külçe acılarım var hanım
bir alana bin bedava veririm...
dirayetim belirsiz
lirik kasılmalar kalemimde
kime baksam bağrı yanık
kimin penceresini aralasam hüzün
gidenlerin haddi hesabı yok
kalanlar hep ölü !
ölü’m de gider mi sence sevdiğim
bir gece vakti toplayıp pılını pırtısını
doldurup heybesine tüm gözyaşlarımızı
belki sevinçleri dökerek eteklerinden
belki son bir umut ekerek kurak yüreğimize
gider de
ardından
can bulur mu kuruyan gözlerimiz pınarından
usul ve masum
hayat bundan mı ibaret sevdiğim
hayatın diğer adı hüzün mü
ağu mu yudumlamalı su yerine
kimbilir
belki dünya güzeldi
belki zorla güzellik olmadı da
biz mi
bile isteye seçtik çirkinliği !
ah yanan yanlarım
ah cebimde sonsuz pişmanlıklarım
hayalperest gözlerim önüme aksın ki
ben
sıyrılıp gerçeklerden yine
dönüp çocukluğuma annemin elinden tutmak istiyorum !
sade
ve sadece
bir sen bir de gökyüzü konuşsun benimle
kor damla şifâ olsun yârelerimize şimdi tüm yağmurlar
ne kadar yağsada miktarı bir dirhem kadar
bir damla nârıma konsun
bir damla eksik yanıma
bir damla..
bir damla daha...
...