8
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
1814
Okunma

İnleyen nağmeleri sende edip de handan
Sevda şarkılarının yüzü gülsün isterdim
Buğulu bakışlarla el sallarken arkandan
Alnımda bir bûsenin izi kalsın isterdim
Araf sürgünleriyiz ne yolcuyuz ne hancı
Kaybettiğimiz cennet geriye dönmez artık
Ukbaya yeminliyken olduk iki yabancı
’Maziye bir bakıver neler neler bıraktık’
Nasıl çaldı özünü sahte aşk tağutları
Hevâya yenik düştü yüreğindeki iman
Hangi günah kanayıp kirletti bulutları
Umudun mavisiyle donanırken asuman
Mesnedinden ırayan adımlar ağır aksak
Yazgısına muhalif arıyorken dengini
Belli ki yüce ruhun kör bir emele tutsak
’Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini’
Sararan iklimlerde hüzün gönlümün şâdı
Sabrın mübtelasına bütün uzaklar yakın
Dokunmasın diline yalanın buruk tadı
’Sakın bir söz söyleme yüzüme bakma sakın’
Aydınlatır mı ufku siyahla özdeş şua
Hangi sunakta uyur hükmü muğlak adaklar
Beddua değil haşa sığındığım son dua
’Kan tükürsün adını candan anan dudaklar’
Zifiri bir ızdırap tüm beyazları sildi
Kuşatınca geceyi feri sönük bir hilal
Ketum bir itirafla şahdamarım kesildi
Son nefesimde bile aşkımı etmem helal
Sen olanı bırakıp hicranın koyusunda
Reva mı yüreğine yâd için çile çeksin
Yâkup ki yitiğini arar kör kuyusunda
’Kapın her çalındıkça o mudur diyeceksin’
Uzatma ellerini olmasın sana zulüm
Kapatsın üzerimi bir sonbahar gazeli
’Dost’unu özleyene acı gelmiyor ölüm
Muhannet kurşunuyla vuruldu gül güzeli
’Unutulmuş ne varsa sevgiden geri kalan’
Savururken karları ’şarkı söyleyen rüzgâr’
’Unuttum dese dilim yalan billahi yalan’
’Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar’
....