5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1157
Okunma

yine güzde, hissiyat volkanları
üşür sıska yanı yalnızlığın
takatsiz vurur zaman
kaç gece gebedir akreplere
tanrı bilir
kaç köz teğet geçer
aklın yeldeğirmenlerini
saçların beyazından kalanları
gergindir şimdi yüzün
dolanır gezer gözlerin boş sahanlığı
öyledir
en iyi kendine söyler insan endirekt yalanları
zaman, mâzi, iyi anlar
ve kahretsin o...
her dalış her sus
aynalara batırır pejmürde yüzünü
yeni bir yüzgörümlüğüdür geçen yaza
ayazlara
bilirsin
en iyi beyaz örter karanlığı
dört köşe itiraflar başlar öylesine gece yarası
öylesine
öyleydi
öylesin
öyle işte!
/çarşaflar hep beyazdır nedense!/
aldırma der bir yanın, tazyikli dalgalara
aslında durgun sular gibi hafif için
dimdik duran annen gelir aklına
şeceresi serttir hani dibi belli demirin
lakayt cümleler ısırdıkça ıstırabını
kandırırsın kendini
doluyum sayarsın biraz
bu benim delilik hâlim
bu benim...
hiç konuşmadan bak aynaya
o dışını seyreder içini duyar!
-özledim-
hüzün postalları çiğnesin istemem
kırgın yamaçlarda kırağı yesin yüzün
gülsün isterim
gülsün yüreğin
deşifre etmene gerek yok
istersen yine içinden düşün!
boşadır prangalar
yaralıysa halatlar
ne düğüm tutar dilin
ne güğümlere sığar için
dönerken bir eksikle
pupa yelken kavanoz dipli dünya
dönerken
dön erken!..
/••• ne kadar olgunlaşsa da
çiğidi yenmez meyvenin
soyarsın kabuğunu bir güzel
tohum tutmaz yarısından ayrılan dilim
her mevsim dalında güzeldir sevgilim
her şiir yarasıdır unuttum demenin•••/
ToprağınSesi
.
5.0
100% (10)