...
Gece derdime giryan,
sökülmüş paramparça her yan,
iğne derdime derman,
dikmek istedikçe sökükleri,
iplik vermiyor aman.

Gece sussa içim durmaz,
su akmayı bıraksa,gönlüm durulmaz,
bilirim küheylana gem vurulmaz.
nal bulunmaz,gem bulunmaz palan vurulmaz.

Geçerken bir bir seyyahlar içimi eze eze,
kim kala handa,kim çıka alemi geze,
kimi niyet okuya,kimiside yüreği seze,
bakarken aleme mertekten geçip,çöpü süze.

Ak sakallı dede verirken kitaptan nasihat,
kendimden vazgeçip başlatırken aklım seyahat,
çıbanda biriken irin, acıtarak akarken cerahat,
affım suçtan ala,bağışlanmışken kabahat,
bune vurdumduymazlık,nedir bu rahat.

Al şimdi eline iğneyi ipliği,
dik boydan boya yakasız gömleği,
eğer susarsan içmek için mezarımdan çömleği,
al toprağı koy suyu,
ancak o zaman...
anlarsın yaşamadan ölmeyi.

yunus ça.