4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1442
Okunma

Hiç istediğim renk ağlamamıştım
Kuzey kokulu yağmurlardan kıskanırken düşlerimi
Kanayan yanıma tuz basmış,çok aldanmıştım kimsesizliğime
Toprak etime bu kadar yakıştığından beri
Hiç yalnızlığa tutunmamıştım
hiç susmamıştım susuz kalışına kalbimdeki gelinciğin
Asılmıştım küskün kirpiklerimden
Şimdi Cudi utansın büyüyen acılarıma bakıpta eteklerinden
Üç g/heceli kağıtlarda saklanmıştım
Geldim-gördüm-gidiyorumun hüznü ıslığımda infaz
Bir amansız ağrı ıraklığında susayan yalnızlığım
Sıkışmış ruhum varla yok boşluğunda
sen kendi kalabalığında benden daha yalnız
ben bir şaşkın güvercin kadar geceye savunmasız
Fersah fersah,çile çile,darmadağınım...
Isıra ısıra dudaklarımı
Astıgımdan beri kendi özgürlüğümü kendi etimin tuzundan doğmuş adına
Öyle temizlenmeye muhtaç
Öyle kokuna aç
öyle katıksız,öyle sersefil
Kan olsan dolaşsan damarlarımda
Fiske boşluk kalmamış basımdaki dumandan
Kendi renginde ağlamadım dedim ya sevgili
baksana ;
Senin rengine yabancı benim çiçeklerim
Kavurmaya yetecek kadar ateş avuçlarımın içi
Bıçak ucu bu sevdada ne kadar harcanacaksın ardımsıra?
Kıyılarım kirden körebe
Gördüğün düş değil kâbus bilesin
Yakışacak mı derya deniz gözlerinde bu zehirli fırtınaya gebelik
Bu oyunun bittiği yerde;
Bu ıssız bu sensiz bensiz viran şehir içinde
İki ucumuzu denk getirip doğuramayınca sabahı
Neylesin akşamın kendini bilmez yıldızları
Benden al beni
Ellerime çöken bu sensizliğin kokusunu
daha da çoğaltma avuçlarımda
Doğmamış sabahlara sakla güzel düşlerimizi
İstediğim renk ağlayayım bırak!
Bir sabah yıldızı tadında kalsın adın aklımda
Göz yaşıma seni saklayacağım
ardımsıra düşlerimi gözlerinde yakarak...
Gülşah...
şiirime düşen renginden dolayı Şirin kelebeğe sonsuz sevgi ve teşekkürlerimle...
,,,
5.0
100% (12)