maviydi gece
gece maviydi
hece siyah
bir vardım ben
yürüdüm
denizlerde bitti yolum
karada oturanlarda vardı
karayı alıp terkime
gittim…

ufukta sığınacağım adalara takılarak gözüm
yüreğimin sesini kıstım
tabanlarıma usulca değerken su
mavi halkalarla çizdim suretini,
yakamozları düşürdüm saçlarına
martı kanatlarından çaldığım divit ucuyla ki
soluk renkli bulutları boyadım
saçlarındaki her bir damla suyla…

şşş tamam biliyorum/bu delilik
alınma üstüne sen/boy verdim ben
boyum aştı suya
ve geri vermedi su…

dudaklarının tuzu bulaştı suyuma/
deniz oldum
dokunup parmak ucumla/ıslak
not alıyorum
kimsesizliğimi/sessizliğime…

usulca kıvrılıyorum suya
yürek ucunu tercih ederdim lakin
suya düşüyor ve içim ıslanıyor
denizim derin
ellerim/ellerin…

yokluğuna dört saat ekleyip
geleceğimi/geleceğini hızlandırıyorum
bağ bozumu kelimeler
yaktığın mumlar
avuç içlerime damlıyor suları/canım acıyor...
bir başka sarıyor
bir aşka sarıyor dokunuşların ki
kimseye dokunma sen
yüreğim kanıyor…

gözlerini avuçlayıp şiirlerini aldım
adını bilmediğim şehirleri alır gibi ki
kadınım olarak ruhunu aldım bedeninden
saçlarının her bir teliyle sıkı sıkı bağladım sırtıma
kelimelerime AK arken/sularında durulmuyordu..
anladım AKtın sen…

maviydi gece
gece maviydi
hece siyah
bir vardın sen
ve dur/dum…

yüreğimin ritmi düşerken parmak uçlarına
ayak baş parmaklarından saçının ucuna kadar
AKarken sana…

gitmenin/kalmak olduğunu bilerek
ve bilerek
hemoglobin gibi rengini verdiğini
kanında taşıdığın beni/n ki
kartopu gibi sımmsıkı kavrayarak beni
eritirken sıcağında
damlayarak parmak uçlarından
akarken kıyılarına
Islak ve sıcak/azalmayacağım unutma...

İnanmışlığın halatlarıyla/hatalarıyla
bağlayacaksın
dudaklarımı/dudaklarına ki
sen bana aitsin
ruhuna
hücrelerine
ilik ve dokularına kadar
korkularına ve korktuklarına kadar
ben kadarsın
sen kadarım çünkü...

şimdi ruhunda kaybolmak istiyorum
g/özlerime bak kadın
gözlerim açık
sevişebileceğim tek kadın
öp beni…






(…)