16
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
2079
Okunma

Yanmalıydı o sahne kül olmalı sırların
Sonu yok besbelliki inciten tavırların
Dilim bağlanmış ise sanma ki acziyetten
Rabb’im bilir içimi susmuşsam nezaketten
Ve gönlüne hürmeten saydığım hatırların
Mümkün mü izahatı aşk bağı duygusunun
Altında imzan varken terk etme kurgusunun.
Üçer beşer arttım da, sonradan tenhalaştım
Halbuki çokluğuna ne de kolay alıştım
Gönlümde hükmü olsa çizilen sınırların
Dağıtır mı kendini karambole hislerim
Kan çanağı olur mu uğruna irislerim.
Aklının feri sönmüş içmeden mey tasından
Sevinin son deminde kahrolsan da yasından
Ne bahar uğruyordu ne kokusu kırların
Anladım hüsran ile yön bulacak dönence
Umudun kandilleri birer birer sönünce.
Zeval vakti girmişken, çağırsan da gelemem
Topuğumun altında ezil de ezilemem
Katiyyen, doğrulamam altından kahırların
Kendim bile kendime ağır geliyor iken
Sevdanı yük edemem güneş yükseliyorken.
Zaman bu durmuyor ki sudan hızlı akıyor
Yetiş bana der gibi telaş ile bakıyor
Bir naz ve bin niyazla tükenen sabırların
Haddi hesabı şaşmış, idrakın umru değil
Ahdim olsun, cürmüne bir daha etmem meyil.
11 Temmuz 2013 / NÜS