Giriyorsun uzunca bir kapıdan içeri
Bir yanda Resulum bir yanda cennet şelaleleri
Yüreğim öyle bir aşka değmiş ki
Gözlerim bu denli hiç büyümedi

Hoş geldin ramazan hoş geldin yüreğimin başkenti
Kirpiklerim ıslandı bugün
Hasretim nefsimin soluğunu kesti
Öyle bir düğüm attı ki içime günahlarım

Senden ya rab af dilemek için utancımdan ellerimle yüzümü kapattım
Sen bana secde et dedin alnımı seccademe dayadım
Affederim seni dedin yeter ki kulum beni bırakma

Öyle bir hediye verdin ki on iki ayın en hayırlısı
Öyle bir güzellik serptin ki bu rahmetinin ışığı
Ellerimi yüzümle kapattım
Ağladım ağladım

Sen rabbim bir gül koydun gönlüme
Ben onu sulamayı bıraktım
Soldu tam ölecek derken

Sen beni ramazanla kucakladın
Kucak açtım başımı önüme eğdi gururum terk etti kibirim
Nefsim sustu hastalıklarım şifa buldu
Sen öyle bir ay verdin ki seni arayan herkes
Ramazanda seni buldu

Hoş geldin ramazan hoş geldin gönlümün başkenti
Ne yalnızlığım kaldı ne çaresizliğim
Ne de kimsesizliğim
Bilirim ki rabbim sen varsın
Ne zaman kapını çalsam beni huzuruna alırsın
Sen öyle bir sevgili verdin ki rabbim
Hem yaram oldun hem merhemim
Hoş geldin ramazan hoş geldin başkentim

Dilim sustu gözlerim yoruldu sesim bile çıkmaz oldu
Bedenim oruçla sıhhat buldu
Hoş geldin ramazan hoş geldin başkentim
Öyle bir renkle geldin ki
Seni çok sevdi kalbim

Köreldi nefsim kapadı gözlerimi güzelliğin
Seni kokladım resulum sahur vaktinde
Sabretmeyi öğrendim iftar saatinde
Seni on iki ayın birinde buldum

Yüreğime şenlik evime bereket getirdin
Kim bırakmak ister seni şehr-i ramazan
Sen de bizi bırakıp gideceksin
Gittiğin gibi çabuk gel

Bize ayrılığı öğretmemişsin
Hoş geldin ramazan hoş geldin başkentim