5
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1294
Okunma

Durdu ha? ben onun adını hep Arzu olarak biliyordum
ailesinin beşinci kızı olarak gelmiş dünyaya, "Arzucum"
ablasına döndü demişler, dönmemiş.. değişmemiş durum
Fatma Teyze ne kadar firavun, Halil Amca da o kadar masum
öncekiler hep gariban koca buldular diye güya
Arzu Abla da verilmiş hemşerileri bir Alamancıya
dişini sıkmış, iki yıl katlanmış o it-züppe kocasına
şimdi kimseye eyvallahı yok, uzaktan bakar yeni aşkına
bir ben bilirim ışıklar söndükten sonra, açılan pencereyi
sabahlara kadar; sömürülen sigaranın parlayan ateşini
”asker kaçağı” bıçkın delikanlı bir 12 Eylül serserisiydi
ne okuyup-okumadığı, ne mesleği, ne aranıp aranmadığı belli
reddetse de; uyur-uyanır bakarım, ışıksız penceresinde Arzu,
bakarım, iç çekip baktığı tarafta biri, ona bakar, geceler boyu
sevemedim aslında o adamı ama sevindirirdi orada oluşu
ben de böyle seviyorum aşkı, sevmek bu! sevda bu! Arzu bu!
Arzu Abla da gördüm, renk renk iç giysileri, kozmetikleri
hem boylu-poslu-seksi, alımlı, hem de gerçekten çok güzeldi
nere gitsek gözler hep onun üzerinde, kıskanmamak elde mi
fingirdek ama bir şey varsa; asla kimseye tenezzül etmezdi
ama nerden çıktı şimdi bu Mutlu.. doğrusu aklım almıyordu
"-Mutlu" dedi.. tanıttı..”- benim rahmetlinin amcasının oğlu”,
”-sevememiştim o aileyi ama Mutlu bana hep arkadaş oldu”
"-eee.. nasılsın bakalım, anlat haydi, anlatsana Sevgili Mutlu"
Mutlu!, gözleri dolu, sesi kısık, heyecanlı, dudakları titriyordu
titreyen dizlerine, ellerine, utangaç gözlerine, hakim olamıyordu
bir türlü konuşamıyor, başını kaldıramıyor hep yere bakıyordu
hep "Dur..du..yen-ge" "Dur... du...yen-ge" diye kekeliyordu,
ARKASI YARIN
5.0
100% (5)