0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
895
Okunma
her şey öyle ince olmalı ki
önce şu evren
sonra nereye gidiyoruz bilmem
ayaklarımızı alır bir şarkı
bu şarkı nereye kadar gider
boşluğu doldurursun zoraki
isim bulur yarışırsın kendinle
bak gördün mü aynalar senden hızlı
yaşlanmış bile
aklının çabuk yürüdüğünü bilenlere sonsuz müptela
bir ara ki sığdırılmış olsun
harflerin ötesini kurşunlar gibi
payına bir ömür hediye edilir
zahir menekşelerle oynar
bahar bir şakacıdır ki sorma
beni bana anlatır uyuşmuş toprak
müdahalesiz çoğul bir ormana varmak
ününe ün katar yeşil ve sevimlidir
nasıl anlamaz insan nasıl
en iç atomunun yeşermek olduğunu
de ki
ben buğuya su verdim ve ağladım
neler döndü bedenimin katarların da
uçmak istediğim de oldu
oldu mu
hiç bir yere bağlı olmadan
ve kanat dediğin şey pranga
ölüler yokmuş gibi kalkarlar
sesi kısılmış sabahlara
hayat su alır güvertesine bir düşün
ağrılar ağırlıklar tanrı taşır peşine
bir de konuşursan gelmezler
öpüşür sen kendi sesinle.
5.0
100% (2)