kalp fesada düşende
gökte yıldızlar söner
hesap sorar tan yeri
arından sakınır bedbahtın
cümle rahmet kendini

bilmez gönlü pas bağlamış
buyruk vakti hükümdarın elinde
ol der ki o olur
gafil uykuda sefil
rüya aleminde kalanda
verir hakka hesabını nefsinin

sen ol payidar aleme
her daim zikir ile
aşkla yana yana çık huzura
kanma dünya malının
riyakar nemrut yüzüne

gam-ı cefa içinde
sabırda dua ile
elini yüzüne sürenim
bir nasihatım
bin hakikat benden sana
zikrini her daim bol eyle

aklı nur ile
derya-yı selde yunmuşum
kah ora da kah bura da
kendi de bilmez
arşta nur ile gezenim

seyreyle sine-i bahçeni
o sema-i raks yeri
gör cümle alemin
bilinmez cevheri açmış
ol huşu içinde
duanın koynuna sal kendini

bir damla rahmet eyle
bitab-ı sır
derya-yı umman olmuş aşkınla
dilimde nigarın olan çöllere

seher yıldızımın vakti zamanı
geceyi nur-u par
zikirle bölen pirim
amanım derdi dermanım cana
dünya zevkine yüz çevirenim
ol her daim sema-yı köşkte
sözü mukaddes dost ile

gönlüme cümle ezan sesi
busede cümle şan-ı üryan
gözü gönlü hakla dolu
vuslatı hasret otağıma
arla doğan mehtabım
zikri kıble bilip
sırdaşını konuk et
sine-i gülüstan bahçende