42
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
2369
Okunma

Zaman kimine sunmuş birçok şans gece gündüz
Kimini ana, baba yaşarken koymuş öksüz
Taşları yürüterek insan hüviyetinde
Keramet bahşederek nefsi mermerleştiren
Dediği değil ama gizlenen niyetinde
Kendisini bir yere tüylerle yerleştiren
Nice gelen geçeni gördük de afalladık
Kekeme dil, yarım söz, yürürken topalladık
Yapay ne çok iş vardı; algılar kör ve sakat
Bilemedik ilk önce ne kadar geniş evren
Anlatılan her sözü duyup sandık hakikat
Bizi derdest ederek ele sattılar devren
Üstümüze basarak yükselenler katbekat
Evvelini yok sayıp hâli bozan kimlerdi
Zihinleri çevirip kendine kiralayan
Bıyık altı sırıtıp yok sayan hâkimlerdi
Uyanmayalım diye hikâye karalayan
İnsanları uyutan büyücü hekimlerdi
Kimi sözde, insanı, kimi taşı yürütür
Kimi arar aklında öldürür haşeratı
Kimi dilde dikenli çalıları sürütür
Ardında koyar izler bilmez mukadderatı...
Ve dünyayı bölerek parça parça arz eder
Nefse köle olanlar nefsi “tiran” farz eder
Kimdir ilk günden beri zikzak çizmez, kalır düz
Boşluğa zar atan kim, masa sayıp pürüzsüz...
(23.02.2013 / Elazığ)
Güneri Yıldız
5.0
100% (48)