24
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
2248
Okunma
-Aklıma; sabah, akşam insan yiyenler geldi
Aklıma; çalmak için, yalan diyenler geldi-
Sanmayın ki tufanı yapan yağmurdu, seldi
Çiğ süt emen insandı; insan, insana kandı
Bazı zaman güldüren, çoğunlukla ağlatan
Ana, bacı demeden yürekleri dağlatan
İnsan çıkarı için her zaman can yakandı
Her ortamda işbilen, icabına bakandı
Şimşek değildi amma şimşek gibi çakandı
Masumdu, yeni doğmuş aklım algılarıyla
Bakardı etrafına bu dünyadan bihaber
Sanki şişede cinler elde çalgılarıyla
Çalıp söyler, oynarlar, tepişirler beraber
Hayal mi; gerçek miydi bu takılan aklıma;
Uyku tutmadığında okuduğum bir yazı
Üzerinde hayale daldığım o anlarda
Ve bütün öyküleri yaşarken bazı bazı
Kendimden geçer gibi kaldım küçük canlarda
Bakir bir konu bulmak tezi, anti teziyle
Eni-konu test edip, tam tekmil uygunluğa
Bakmak için dalmışken sayfalarda geziyle
Düştüm candan habersiz can yakan suskunluğa
Bu nasıl bir mirastı bırakılan aklıma...
Zekâmı kurnazlıkla değiştirmek yoluyla
Kaybettiğim dengeyi aramaya kullandım
Kendimi tefekkürle elbisemi boluyla
Yenilemek üzere çok şükür akıllandım
Var gücümle üfledim toz kapatmış sayfaya
Altındaki satırlar gözlerime saplandı
Bağırarak okudum sesimi yaya yaya
Sanki kitabın tümü bir yaprağa toplandı
*
Her yerde bir şeyler var aklımı kurcalayan;
Şehirlerde mekânsal düzen yokmuş kime ne
Ne bir sosyal alanı, ne yeşil doku kalmış
Kimi, kime şikâyet edersin; hâkime ne
Say; tarımsal alana betondan devler dalmış
İşte böyle zamanlar akıldır bocalayan…
(10.03.2012 / Elazığ)
Güneri YILDIZ