1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1069
Okunma
Ben seni ömrüme sığdıramıyacak çok seviyorum
İçimi ablukaya alır gibi yüreğime kapadım seni
Odamın tüm ışıklarını üstüme söndürdüm
Ellerimden tuttum yalnızlığımın
Gözlerimi göremiyordum
Ama gözlerimin içinde senin olduğunu biliyordum
Sana allah’ın bana bir lütfu olarak bakıyordum
Dualarımın içinde senin için mutluluk dileklerim vardı
Ben seni tanıdığım ilk günden beri
Senin için dünyaya gözlerimi kapattım
Ben seni dokunmaya kıyamayacak kadar çok seviyorum
Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum
Nefesimi içime çeker gibi ciğerlerime doldurdum seni
Namluya soğuk bir mermi sürer gibi
Yokluğunda göz yaşlarımı yüreğime sürdüm
Paslanmış yüreğimde acılarım içime kan kusuyordu
Gecelerime mahkeme kurup
Kendi kendimi yargısız infaz ediyordum
Dört duvar arasında
Demir kapı ve kör bir pencere tanıklık yapıyordu
Ranzamın soğuk demirlerine sarılıyordum
Yokluğunda yargılandığım ilk duruşmada
Kıyamet alameti diye yalnızlığım kayıtlara geçiyordu
Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum
İntihar eder gibi küle karıştırıyordum özlemlerimi
Kurduğum her saat yokluğuna denk geliyordu
Yapmacık gülücükler büyüttüm içimden
Kıyameti yorganımdan biçtim
Ranzam tabutumdu
Öldürdün
Öldüm
Öldüm
Ben seni ömrüme sığdıramıyacak kadar çok seviyorum
Gökte kayan her yıldız yalnızlığıma sıkılan bir kurşun gibiydi
Varlığın ömrüme bir mırastır
Yokluğunda dikenine sarılacak kadar çok sevdim seni
Hiç bir ihtilale kurban etmedim
Yüreğimde yaşattığım süretini
Ve hiçbir yokluğuna gözlerimi yummadım
Bir tabutun içinde gözlerimi yumduğum gibi
İbrahim DALKILIÇ
5.0
100% (2)