2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1166
Okunma

Kanadı kırık güvercinim kon artık yere
Gelinliğini giymiş gökyüzü azap sana
Huhuların yorgun,her taklan bir yara
Dinmez sancılarınla yol alamazsın
Azat et kanatlarının altında uzanan maviliği
Dal elemi göğsünden emziren ummana
Hem gözlerin liman arıyormuş
Hangi liman dindirir ki hasretini
Rıhtımlar bir bir düşerken zulamdan
Eriyorken zaman kader çizgilerinde
Gün ve gece habire yer değiştiriyorken
Burnundan geliyor emdiğin süt anandan
Durul, ateşe uçuyorsun
Güneşe konamazsın neden anlamıyorsun?
Micik yüreğinde Erciyes’i taşıyorsun
Feryat etmen nafile
Niçin bülbüle öykünüyorsun?
Kopardılar kanadını ve kırık kalbin
Yakup gibi sığın yaradana
Mecnun çölü kadar yakıcı derdin
Beyhude süzülme göğe hükmedemiyorsun
Gark oluyorsun kasavete
Kendine de zulmediyorsun
Bırak sımsıkı tuttuğun zincirleri
Derin derin nefes al
Aşk hamur değil ki
Biçimsiz şekiller veriyorsun
Gözlerime deniz diyorsun ya
O halde dal içime daha ne duruyorsun
Kanadın kırık, yüreğin kırık
Aşk için gururun da kırılsın artık
5.0
100% (2)