Öylesine masum,
Öylesine yoğun,
Öylesine hesapsız,
Nasıl yaşanırsa aşk öyle yaşadık.

Tenden uzak,
Bedenden uzak,
İspinozca tuzak,
Kurduğunda aşk,
Yürekteki kangrenin farkına vardık.

Masumduk,
Günahsızdık,
Aşıktık,
Bir de Yarada’a sığındık.

Suçsuzluğmuza ,
Masumluğumuza,
Pazarlıksız aşkımıza,
Öylesine inandık ki,
Başka yüreklere saldığımız acıyı atladık,


İkimizden biri,
Fire verebilirdi,
Geri dönebilirdi.
Ben değilim giden,
Sen gitmezsin zaten
Derken,
Sen korktun erkenden,

Eminim, ölümü yeğledin giderken,

Yine de sen ,
Korkmadan gözlerimden ,
İzin istemeliydin benden,
Kaçmamalıydın bizden.

Tertemiz hülyalara üryan sevdamın, çocuk prensi,
Yağmura uğurladım seni,
Ben nasıl vurgunuysam,
Şiir yüreğinin,
Öylesine sevgimle kuşanacak yüreğin,

Kırgını değilim,
Yorgunu değilim,
Senli her zerrenin, bahçesi yüreğim.

Mutlu ol gençliğim,
Sevgiyle dol sevdiğim,
Rızadadır sana tüm benliğim.