4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1135
Okunma
bir düş devriliyor
kökleri yüreğimin ana alterlerinde
bir düş daha
düştüğüm uçurumlarda
korkuya batmış çiçek yaprakları açıyor sabahlarımda
buhranlı seyahatlere tez gözlerim yumuluyor hayata
bir düş gömülüyor
bir düş
ucu ta bulutlarada
an be an
yorgunluk kokuyor saçlarında aşkın
yakaladım sandığım
elimde sancılı
ve bir o kadar güçlü
hicran filizleri
gizli bahçelerden emanet
dur diyorum zaman
aldırmasa da
dur diyorum bir az daha
sanki durduğu vaki olmuşta
kayboluyor kızıl ufuklar
güneşin doğduğu yer uzak
ve sen dokunsan ne yazar
ellerin güneşim olmayacak kadar sıcak
gölgeler
heyhula gecelerin korkulu silahı
çocukluğumun romanlaşan en korkunç yanı
selvi kavaklarının rüzgarla raksı
ve geç kalmışlığım
her akşam bir düşü gömüyor gözlerim
her sabah bir umuda açılıyor yorgun
hiç aldırmadıklarım geçiyor kapımızın önünden
hiç duymadığım umut satıcıları
gelin alın
taşıyabilirseniz bedava
davul seslerine karışmış kızıl gecelerin birinde
d/üşüyorum yollarda
gel diyor bir memleket
tam da kaldırımın yukarıdan aşşağıya sol yanında
saç örmeyi unutmuş kızlar
anneliğe soyunurken
bir ben
bir de
taklidine yeltendiğim yiğitler titriyor
çaresizliklerine
gel çocuk
masumiyetini yitirmeden düşlerin
büyümeden daha uyan derim