6
Yorum
5
Beğeni
4,9
Puan
1394
Okunma
beklediğiniz yerden alıp götürdüler beni
kardı borandı bozulmuş bir akd dediler buna
ihanetteydi deniz hamlini terk etmek üzereydi bulut
sığındığınız şiir çocukluğunuz kadar çiğdi
korsuzdu aşk dedikleri ve faylar üzerine kurulmuştu yürekler
her şeyde bir yarım kalmışlık hissi
henüz vahşinin değmemişti elleri hiçbir mızrağa
bir kükremeye sarılmıştı o vakitler hamza
ve terk etmemişti uhud dağını bizim okçular
ırmaklarda köpükler ve yol haritaları
kimi yolculukları taşırdı bir münteha zamana
bir öksüzlük alırdı şakaklarınızı
elmacık kemiklerinizde yitirirken cennetinizi
acıyla ovuyordu avurtlarını dünya
beklediğiniz yerden alıp götürdüler beni kınsız bir çığlıkla
epey sustunuz yürünmemiş bir patika vakarıyla
hiç öpülmemiş ve kutsanmamış teninizle
münzevi birer ayetti gözleriniz
kaderiniz narin bir sayıklama
her acıyı vaktinden önce yaşamıştık her ihaneti erken
bir denizle bir kadının hayal kurması arasında
ah ki müseyleme bir kezzabtı
ve düşmandı bir yüzümüz diğer yüzümüzle
ne desek keder olup yağardı
yalancı bir aşktan sağılmış baldıran gibi
sabitleyip kuzeye diktiğimiz gözlerimizden
gözlerinizi diktiğiniz yerden alıp götürdüler beni
ve anlaşıldı öylesine yaşadığınız
hiçbirinizin anladığı yok kelimelerin vehametini
bir ârâf bir akabe bir gölgelikti sığındığınız
toydunuz yağmurlar gibi
yağmayı korksuzca göze alışınız bundan
bundandır kelimelerden medet umup bir mucize bekleyişiniz..
düşeceği yeri bilmezse bir şimşek en çok kendini yaralar
düşmeyi bilmiyordunuz içinizdeki uçurum umuma açık
ne etseniz bitmezdi ve bühtan etmezdi yarımlığınız hiçbir tamama
şimdi ufkunuzda yarım kalmış bir eylem
bir burhan bir derviş dalgınlığı
ve bir çöl yetimliği kaldı
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)