0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1177
Okunma
İçimde ne fırtınalar kopuyor
Kasvetinde boğulduğum...
Mağrur bakışlı gecelerin ayazında
Ürperiyor çilekeş yüreğim.
Bir an duraksıyor,fark ediyor
Özlemin getirdiği hırçınlığı
Yürek bu..!Görmese de biliyor
Kaç ummanda bir kayık olduğunu.
Dalgalarını seriyor yurduma
Hüzzamlı şarkıları ele veriyor
Saadetten yoksun ruhaniyetimi.
Her geçen gün büyüyor
Azaba muktedir serzenişlerim.
Gurbet iklimlerden gelen
Rüzgarlar ele veriyor gözyaşlarımı.
Ve arttıkça artıyor sılaya hasret
Yetim çocuğun mütemadi feryatları gibi.
Kuytu köşeler bağrına basıyor
Düşüncelerimin karanlığında beni.
Vuslatı geciktiriyor demir hudutlar
Riyakar gürültüsü çalınıyor kulağıma
Ansızın kapanan yollardaki gürültüler...
Geçit vermek istemiyor toprağına
Nedeni bilemediğim hudut kapıları.
Nasip olmuyor bir türlü gitmek
Şanlı Mehmet’imin yurduna.
Çaldıkça çalıyor her şeyimi
Hüzne mesken yollar.
Ah be anadolum,diyorum
Acı vaveylalarla çırpınırken.
Burnuma başak kokuların geliyor
Buram buram tüten sevgi dolu aşların...
Aç kalıyorum
Tuzuna biberine ekmeğine
Lerzan alevlerde kavrulan tahassürle.
Çetin sınavlardan geçiyor
İkilemlerde kalan kalbim.
Ağlamaklı oluyorum her seferinde
Boğazımda düğümleniyor
Anadolu’m,öz vatanım deyişim...
5.0
100% (2)