1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
980
Okunma

Pencerelerimi yokluyor,
Habersiz gelen rüzgarlar.
Arşın kubbesine çıkıyor,
Bir buse konduruyor göğe kuşlar.
Toz pembe hayaller kuruyor takvim
Bir "ah" kopartıyor en derinden
Zamansızlığa yüz tutmuş duvarlar.
Gökyüzünün kırık dökük bağrından,
Acı acı gülümsüyor bulutlar.
Yüreği sancılı yıldızlar aydınlatıyor,
Ay’ın yoksulluğunda geceyi.
Vakit gece...
Ve acımasız bir soğuk dolaşıyor etrafta.
Üşüdükçe üşüyorum,
Üşüdükçe dua ediyorum.
Dualarımı örtüyorum üstüme.
Biraz olsun aydınlanıyor yüreğim
Allah nidalarıyla dolduruyorum avuçlarımı.
Soframdaki tuzun biberi olmasa da
Ben yine üzülmüyorum.
Her zaman ki gibi
Bir ölçek umut aşılıyorum kendime.
Sonra yalnızlığa inat,
Bir tebessüm uğruyor cümlesiz dudaklarıma.
Gökkuşağı rengi hayallere kucak açıyorum;
Sarısını bana içten bir gülümseme gönderen güneş,
Kırmızısını da beni ona götürecek
Sihirli bir halı hayal ediyorum.
"O" dediğim kim bilmiyorum
Zaman bana onu getirdiğinde
Kalbimin onu tanıyacağını umut ediyorum.
5.0
100% (1)