2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1607
Okunma

umuyorum
bir koşuda gececek boğazından
anlam katacak anlatamadıklarıma
hiç canı acımaz insanın inan!
aklındakini kucaklayamadığında
sakın kızma bana
tuttuğun aynanın göstermediği mekandayım diye
içerleme
dışlama
alış
uzununa kurulmuşum say yüreğinin
ya da biraz daha zaman lâzım
fetihde öldü belki
kader mızıktı veya
baştan hançerle zihnine
sarnıçtaki su değil
sevmek zehirlenmek bir kere
ne dudaklarda kabahât var
ne güneş yalancı
fark ettin değil mi yeni yeni
parmakların günlere yetmediğine!
bir berhüdâr aydınlık sardığında içini
aklın sarıldığında uyku arası istilâcılarla
kavuşmadığında kolların birbirine
bil ki orada işte!
unut ya da
musonları getir aklına
-aldattıklarını, ağlattıklarını-
kuyruğuna yetişemeyen köpekleri hatırla
bir çöldü ve kurudu mavera
bozuldu birlik
öldü kumbara!
korkma!
kavuşamasa da yaşıyor insan
harcırâhı zaman oldukça
senin de ömrünü götürür giden
öğren...
şimdi dudaklarını daraltıp
’intikam alıyorsun
gözün aydın sıra sana geldi’ filan diyorsan
henüz beşinci mevsime gelmedin demektir
ki; sıra hiç sana gelmez
sabırla
içinden
ve
gerçekten sevdiysen!
hani her şiir bir öğreti bırakır ardında
bir ders
ama sen gel bunu
bir dönemin ödevi say olur mu
kadim öğretmen!
dilerim ki
vuslat silah olmasın elinde
suskunluk yaşam harcın
ya başka birini sevmeyi dene!
ya da sesinin sevince değdiği yerin
dört yıl üç ay kırkdokuz gün altı saat yirmi dakika uzağında
bekle beni!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (16)