12
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma
ne çok ateş püskürdü atlar
bir damla su
taşlaşmış ırmak
gece yıldızlarda iki tabutluk
üç parmak yaba harman kabuğu
neden kelebek kozasını örer
kendi celladını doğurur aşk
sıçrar
göğsünde ağrı
aynı yerden doğar nehirler
giderek ayrı yöne dökülürler
şimdi yaprak kırağı
uzak bir tepede yarım parçalık ay
orada suya çekili mil
bir kahve kantası
parmakları eksik
bir parça gölgesi uzandığı ayin şarkılar
yüzünün yarısı yok
yüzümün yarısı
gece hala uzun
uykusuz kirpik kıvrımı
dağınık kumlar
dalgalar kıyıları acele dövüyor
bir ileri bir geri
boğuluyorum
belki korunaklı dua değildi elleri
o orada duruyor
çürümüş iskeletler gibi
bu gece kaç tabutu sayacak şair
gölgelerde ses yok, bir nida
ilahi yankı
ya da ilahlar
suyun mecalsiz akışına deviriyorum yüzümü
korku, korkuluklar
kim cüret edecek uyuyanların gözlerine bakmayı
kaç taş suya adayacak kendini.
lacivert
5.0
100% (31)