3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1010
Okunma
Rüzgarın ellerinden tutup yağmuru giydirdim
saçların geceydi biraz
Avuçlarına Metor düşürmüştüm ama sen yoktun
suyun sadakatine okunmuş bir taş attılar
keskin kirpiklerinle sol yanımdan girip orda kaldın
Ben öldürüdüm - Hezekiel henüz çıkmıştı kabrinden
dişerinde unutulmuş iki kuş göçü
kurnaz tanrı Enki
bak ellerimin Alfabesine
kuzeyinden hira
gömüyor peygamberler bir şairi
ölüler bağırıyor/ nasıl bilirdiniz....
Ben bir göçün paranoyak kadavrası
alnımda unutulmuş kentler bilirim
tam ortasında yırtılmış labirentler
taşlarına ayetler yazılmış mühebbetler
kadri mutlak aşklar ateşin en mavi yüzünde
Nerdesin diye sordum bir aynaya
kırık bir gülümseme
üşüdüm ey Homer amca
Kestiler saçlarını gecenin
diline lal sürdüler şiirlerimin
Susmayı sevdim sonra
üçe kadar saydım
bir kelebek bir sanrı
bir akvaryum
dışarda amentü
ah bu benim kaderim...
Kadın dur gitme
henüz dogmadı Meryem
henüz yüzün Elbistan
ve ben henüz ögrendim sevmeyi
bir güz çiçeğine bakarak
Dedim ki
etimde kalsın gözlerin
çün ki
en güzel yaramsın sen
...
5.0
100% (14)