12
Yorum
23
Beğeni
4,8
Puan
3772
Okunma

oturmuş ayın sivrisine
dil çıkarıyor ilham
gece..
hiçbir şey “geçmeyecek” bundan böyle
diyor boşluk, geçmeyecek
bir ağzın kokusu
cam gövdeli bu karın ağrısı
az ötede yıldızlar
onlar, yani göğün deniz fenerleri
sönüyor
kime kayacağını şaşırıyor acılar
cinnet mi
cinayet mi
süs’lemeyerek kelimeleri
anlatacağım size bir hikayeyi
üç kez düştüğüydü bir elmanın kuzeye
kuzeye
o kristal bahçeye
yani üç kez yitirdiğiydi bir ağacın
en tatlı meyvesini
değil bir atın terkisi
terkiydi bir kadının bin gerçeği
oysa ne güzel bir kızdı özlem
yanıbaşımda sabrın buram koynunda
bir bebek yoğurmak gibi
aşktan ve sancıdan
sanmasaydı yani acıyı
sol yanında budak salmış yar ağacı
ahh karnı
tekmeleyen
siyah mı beyaz mı
yoksa onlar mı
etmeseydi yani bu kadar acele
bir gökkuşağı düşecekti belki rahmine
suni sancı
ıkınıyor kadın aşk aşk diye
ve bir cenin erkenden küsüyor dölüne
oysa ne güzel bir adamdı beklemek
dinlemek ve ondan
acıyı öğrenmek
ve sevmek
büyütmek henüz doğmamışı bile
kadın, bilmedi kıymetini
tüketti
hem zaten nereye kadar titreyebilirdi
bir anneyse eğer
aşkın takma elleri
jir
5.0
92% (24)
4.0
4% (1)
1.0
4% (1)