25
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1990
Okunma

sen...
rüya öncesi masallardansın
ölü annemin dilinde
dirilip bir gece vakti
yeniden zikredilen.
ve babamın cebinde
ütülü mendilisin
birikmiş yas
kirpiklerimden ırmak ırmak
yastığıma inerken.
sen bir kardeşin
yol kadar uzamış kollarısın
yüz yıl sonra
dudağının kıvrımında yeni türkü
çocuğunun bavulunda
uzun saçlı eski bez bebek
ve kalbinde hatıra tortusuyla
bir sabah ansızın
gurbetten ıssızca dönen.
dönenceler kavşağında dört iklim
yetmiş yedi halk
kuyruğunda ömür boyu beklenmiş
hak kavuşmasısın ihtilâl vakti.
bulaşmalısın ben’ime
ve evet.
tenimle buluşmalısın
aşkının üzerinde dimdik durmalı
kan rengi çatılar altına
hem de gönlümün tam fay hattına
eğri büğrü
yıkıldı yıkılacak
çalı çırpı ve çalıntı harçla diktiğim
zelzelelik şiirlerim.
gecikmişliğin tarafımdan bağışlanmalı
ki konuştum. o iş tamam.
şimdi oturup şubat için anlaşmalı
kanatlarım bekleyemez ki mart’ı
hem söylesene
martılığıma...
gelişinden başka ne kaldı?
JD