2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1447
Okunma

Bütün aşk ve garamını
En harim yere götürüp
Yıldızlardan seyre daldı yalnızlığımı...
‘Büyük sevdalar büyük ölürler’ demiştin
Gittin!
Oysa tapınaklarındı gözlerim
Ellerim seyrine esir
kaçmak istedikçe avuçladığın
terli ve utangaç mevsimin...
Okyanuslarda yalnız bir gemi
İyi yürekli bir kaptan
Kökleriyle sarmalayan bir ağaçtın
Toprağım...
diktiğin şatolarda ‘ ecem’ dediğin
Yaban ve asi kızın...
Karanlıktan ,gök gürültüsünden
ve kendi gölgesinden korkan
ürkek ceylandım...
Tam ortasında sağanakların;
bırakıp gittin!
tüm çiçeklerin
gün geçtikçe daha susuz
gittikçe daha solgun
yaşadıkça daha ölüler!
Ölüler de intizar ederler mi?
Işığımı söndürmek istediler kaç defa
Çiçeklerimi koparmak!
Söküp attım kendi ellerimle ayrık otlarını...
Yeniden çoğalttım kendimi
Yeni masallarla...
Avundum!
surlarıma ümitler serptiler...
Kuşatılmış bir akşamım şimdi
yalanlar ve oyunlarla...
Yenildim!
Ayrılık ölümden beter dediler
Güldüm geçtim önceleri...
beteri de sevilirken
daha beteri de
fark ettirmeden
dahası tam içindeyken...
Sinsice öldürülmekmiş!
En kolayıymış seninki
Niye gittiğini anladım şimdi...
5.0
100% (2)