Anladım ki yara bizim değilmiş Bıçak senden Kan benden Acısı aşkın kibrindenmiş
Diline bağladığım çaputun düğümü çözülmemiş Çiçek açmamış bugün de yüreğin Usanma! Şiirlerime konuk etmem bir daha suskunluğunu Sevdaya methiyeler düzmem Hatta Sıkı tut inadının kolundan -Sen inme tahtından- Az kaldı az Düşeceğim bahtından
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anladım ki yara bizim değilmiş Bıçak senden Kan benden Acısı aşkın kibrindenmiş
Diline bağladığım çaputun düğümü çözülmemiş Çiçek açmamış bugün de yüreğin Usanma! Şiirlerime konuk etmem bir daha suskunluğunu Sevdaya methiyeler düzmem Hatta Sıkı tut inadının kolundan -Sen inme tahtından- Az kaldı az Düşeceğim bahtından
Kutladim usta kalemi nefis bir anlatim ve mukkenmel bir final cok guzeldi Saygilarimla
ağırlık ne kelime bildiğin ilkel insana döndüm önce hayvanı avlıyoruz tabi avlamak için koşup sporumuzu yapıyoruz önce sonra sütünü sağıp bi koşu yoğurt peynir hazırlıyoruz. onları bi kenara aldıktan sonra postunu soyup şişe geçiriyoruz. ağır ateşte pişirip yiyoruz. kokuya gelen kedi köpeğe kemik atp yolluyoruz. mümkünse kafasına nişan alıyoruz ki arsızlık edip ikide bir gelmesinler
diğer günler enerjimizi tüketmemek için ava ara verip süt yoğurt, peynir ve yağımızla besleniyoruz. yanlışlıkla önümüzden, yöremizden geçen kümes hayvanlarını takip edip nereye yumurtladıklarını tespit edip pusuya yatıyoruz. sonra ver elini çılbır...
ağırlık ne kelime bildiğin ilkel insana döndüm önce hayvanı avlıyoruz tabi avlamak için koşup sporumuzu yapıyoruz önce sonra sütünü sağıp bi koşu yoğurt peynir hazırlıyoruz. onları bi kenara aldıktan sonra postunu soyup şişe geçiriyoruz. ağır ateşte pişirip yiyoruz. kokuya gelen kedi köpeğe kemik atp yolluyoruz. mümkünse kafasına nişan alıyoruz ki arsızlık edip ikide bir gelmesinler
diğer günler enerjimizi tüketmemek için ava ara verip süt yoğurt, peynir ve yağımızla besleniyoruz. yanlışlıkla önümüzden, yöremizden geçen kümes hayvanlarını takip edip nereye yumurtladıklarını tespit edip pusuya yatıyoruz. sonra ver elini çılbır...
Kibrin cennete alınmayacağını bilirsiniz. ve insanı nasıl nasıl erittiğini,ruhundaki güzellikleri söküp attığını ve yerine değersiz taşlarla süslenmiş sahte bir taç ile çırılçıplak bıraktığını... Eğer bir bahçede çiçek var ise muhakkak arı konacaktır taçlarına... ve her ziyaret arıya bal çiçeğe yaşam umudu yaratır,aşk böyle bir şey.... Ben derim ki aşk acısı kibir tutmaz. fakat kibrin acıya sebep olması kibrin olmadığı gönülde olur..Kibirli kalplerde aşk olmaz,o başka bir duygunun "aşk" vehmedilişidir. Yine kısa fakat uzun manalar içeren şiirleriniz bizi derin düşüncelere ve satır satır tefekküre saldı. Selam ve saygı ile...
bu ev sakindi Allah'tan. ama bu tür ağıtlar bende garip bi duygu sanki öfke yaratıyor hele bir de şarkı gibi söylenince ddiğiniz gibi ''benden su istedin de üşendim veremem kak kendin al dediydm ...'' gibi.
başa gelmeden bilinmez tabi o acıyı yaşayanların psikolojisi kesinlikle alay etmiyorum haşa ama ölçüsü kçıyor baz şeylerin
He uyanıksınız maşanla... şeytan yani...senden bişe yok.. Zaten şeytan olmasa ğalardınız cenazede belki de.. Yok valla cenazede başka bi hal oluyo.. bi de bizim memleket cenazelerinde acayiiiip.. kadınlar başlar ağıt yakmaya... hele ölen kocaysa ağızadan kaçacak laf beklerdim.. "Oyyy evumun direğiiiiibi geceeeee......." aha oldu mu kikiiiirkiikirrr" sebebi. annem bana kaş göz işareti yapardı. "bi geceeee. geç gelmiştun da yemek istemiştuuuuun ben da demiştummm yoooooooooookkkkk sen da bağa senun ağzuna s....m şerefsuzzz deyupppp döğmiiiştun......keşkeee ha burda olsayduuuuuun daaaaa gene döğseyduuuuunnnn" valla bi akrabamın ağlamasına şahit oldum gülmekten cvehennemin o gadabulidiluk kuyusuna gider adam.. orda yakana beyaz gül tak ki yanıyım seni.. kalabalık olcağı kesin ))))))))))))))))))))
arkadaşınızın dediği pek inandırıcı gelmedi ama eğer doğruysa karşılaşma ihtimalimiz yüksek. gçen cenaze evine gittik başsağlığına. çıkarken başldık mı gülmeye. dedim kızlar ayıp ouyo, az ağır olun, ağır başlı olun. şytan durmadan dürtüküyo tabi. dediler senin olduğun yerde somurtmak ne mümkün! suç bana kaldı yani.
yok yok...benim bi arkadaş var sofu maşallah... hem çok sofu bana da faydası olur bir çok yerde...sorarım sorular cevaplar sağolsun. bana dedi ki...sen cehennemin bilmem ne kuyusuna gidecen" adını hatırlamadım da insanları güldürenler oraya atılacakmış... ben de oraya atılacakmışım.. hee..ama sıcak yer orası tabi.. hem de dediğine göre bi taraftan yakıyolar bi taraftan da şişliyolarmış..dedim aga yaaa madem yakarlar şişe ne hacet... o da zebanilerin fantazisiymiş.. kendileri ada'da denize girerken sofu olduğundan o zamanlar haşema yokmuş,annesinin uzun patiska tumanını giyermiş..plajdaki kadınlar da "sapık geldi" diye denizden çıkar o gidinceye kadar beklerlermiş..annesi bize "oğlum siz ne kada normal uşaklarsunuz benum uşağumi da alun da yanunuza" demişti . fakat adamı yanımıza alıp o şey kuyusuna mı götürek.. orda bi de şaka yapıyomuş zabaniler... arkadan sessizce yanaşıp "Cızzzzzz" diye korkutuyolarmış..
ben de çay içiyodum..sırf dem alıyorum... fakat çay ihtiyaca binaen içilmiyor..deniz kenarı laazım..ya da soğuk bir memleket,,ya da dağların başında sisin içinde... ya da cehenneme atılmadan zebanilerle çay içip dünya hayatını anlatırken..."ondan sonra ben de tabi parayı arakladım,manitayı da taktık koluma doooru antalya ..ya ben ne biliiim abi bura böle müesseseniz var..üühhhhüüüü abi acımaz dimi?" derken çay içmek başka olur hani.
bilme ile bilememek arasındaki farkı bilmek lazım önce sonra da bilememek ile bilmek arasındaki kasıt farkını idrak ve nihayetinde "kaşınıyorum öyleyse var bişey..artık "uyuz olur egzama olur"..yediğin bi şe dokanır bilemem..
Ben bir ara "Aşkomülatör" üretiyordum Kağıthane de sonra kapattık fabrikayı 3 nisan kararlarından sonra... Zaten aşk hakkında en çok anlamayanlar yazıyor... Bknz:Aşkın Bazı halleri Müveddet balabandıranlı Sert yayınları İstanbul. sayfa 118 de ; Aşkın 6 hali vardır..İlk hali,evlenme aşaması hali...evllilik hali...evlendikten sonra sabah kalktığında karşında gördüğün varlığa eşini sorama hali....yeniden aşık olma hali....sapıtma hali..." der . ben o konuda çook kitap okudum.. Şimdi zekata başladım...
bu ev sakindi Allah'tan. ama bu tür ağıtlar bende garip bi duygu sanki öfke yaratıyor hele bir de şarkı gibi söylenince ddiğiniz gibi ''benden su istedin de üşendim veremem kak kendin al dediydm ...'' gibi.
başa gelmeden bilinmez tabi o acıyı yaşayanların psikolojisi kesinlikle alay etmiyorum haşa ama ölçüsü kçıyor baz şeylerin
He uyanıksınız maşanla... şeytan yani...senden bişe yok.. Zaten şeytan olmasa ğalardınız cenazede belki de.. Yok valla cenazede başka bi hal oluyo.. bi de bizim memleket cenazelerinde acayiiiip.. kadınlar başlar ağıt yakmaya... hele ölen kocaysa ağızadan kaçacak laf beklerdim.. "Oyyy evumun direğiiiiibi geceeeee......." aha oldu mu kikiiiirkiikirrr" sebebi. annem bana kaş göz işareti yapardı. "bi geceeee. geç gelmiştun da yemek istemiştuuuuun ben da demiştummm yoooooooooookkkkk sen da bağa senun ağzuna s....m şerefsuzzz deyupppp döğmiiiştun......keşkeee ha burda olsayduuuuuun daaaaa gene döğseyduuuuunnnn" valla bi akrabamın ağlamasına şahit oldum gülmekten cvehennemin o gadabulidiluk kuyusuna gider adam.. orda yakana beyaz gül tak ki yanıyım seni.. kalabalık olcağı kesin ))))))))))))))))))))
arkadaşınızın dediği pek inandırıcı gelmedi ama eğer doğruysa karşılaşma ihtimalimiz yüksek. gçen cenaze evine gittik başsağlığına. çıkarken başldık mı gülmeye. dedim kızlar ayıp ouyo, az ağır olun, ağır başlı olun. şytan durmadan dürtüküyo tabi. dediler senin olduğun yerde somurtmak ne mümkün! suç bana kaldı yani.
yok yok...benim bi arkadaş var sofu maşallah... hem çok sofu bana da faydası olur bir çok yerde...sorarım sorular cevaplar sağolsun. bana dedi ki...sen cehennemin bilmem ne kuyusuna gidecen" adını hatırlamadım da insanları güldürenler oraya atılacakmış... ben de oraya atılacakmışım.. hee..ama sıcak yer orası tabi.. hem de dediğine göre bi taraftan yakıyolar bi taraftan da şişliyolarmış..dedim aga yaaa madem yakarlar şişe ne hacet... o da zebanilerin fantazisiymiş.. kendileri ada'da denize girerken sofu olduğundan o zamanlar haşema yokmuş,annesinin uzun patiska tumanını giyermiş..plajdaki kadınlar da "sapık geldi" diye denizden çıkar o gidinceye kadar beklerlermiş..annesi bize "oğlum siz ne kada normal uşaklarsunuz benum uşağumi da alun da yanunuza" demişti . fakat adamı yanımıza alıp o şey kuyusuna mı götürek.. orda bi de şaka yapıyomuş zabaniler... arkadan sessizce yanaşıp "Cızzzzzz" diye korkutuyolarmış..
ben de çay içiyodum..sırf dem alıyorum... fakat çay ihtiyaca binaen içilmiyor..deniz kenarı laazım..ya da soğuk bir memleket,,ya da dağların başında sisin içinde... ya da cehenneme atılmadan zebanilerle çay içip dünya hayatını anlatırken..."ondan sonra ben de tabi parayı arakladım,manitayı da taktık koluma doooru antalya ..ya ben ne biliiim abi bura böle müesseseniz var..üühhhhüüüü abi acımaz dimi?" derken çay içmek başka olur hani.
bilme ile bilememek arasındaki farkı bilmek lazım önce sonra da bilememek ile bilmek arasındaki kasıt farkını idrak ve nihayetinde "kaşınıyorum öyleyse var bişey..artık "uyuz olur egzama olur"..yediğin bi şe dokanır bilemem..
Ben bir ara "Aşkomülatör" üretiyordum Kağıthane de sonra kapattık fabrikayı 3 nisan kararlarından sonra... Zaten aşk hakkında en çok anlamayanlar yazıyor... Bknz:Aşkın Bazı halleri Müveddet balabandıranlı Sert yayınları İstanbul. sayfa 118 de ; Aşkın 6 hali vardır..İlk hali,evlenme aşaması hali...evllilik hali...evlendikten sonra sabah kalktığında karşında gördüğün varlığa eşini sorama hali....yeniden aşık olma hali....sapıtma hali..." der . ben o konuda çook kitap okudum.. Şimdi zekata başladım...
Diline bağladığım çaputun düğümü çözülmemiş Çiçek açmamış bugün de yüreğin Usanma! Şiirlerime konuk etmem bir daha suskunluğunu Sevdaya methiyeler düzmem Hatta Sıkı tut inadının kolundan -Sen düşme tahtından- Az kaldı az Düşeceğim bahtından
Aslanım benim dedim okuyunca ayrıca kardeşim kendi yaranı kendin söküp bi kanatıcaksın aksın kan zehir kurtul demi yoksa seni yeyip bitiriyor
yarasız yar sız ayarasız vs.. vs... acı ondanmıymış
şimdi bu şiirse kurguysa üstüne balıklama atlamışsam filan ihtimallerinide avucumda tutarak ben ne diyorsam kendime diyorum :)
şaircanım hiddetinizden şiiddetinizden de korkarak
çok beğendiğimi ifade etmenin kibar bir yolu vardır illaki ama bence aramızda kibarlık ikimizide bozar çok sevgimle...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.