Her acı yürekte buluşur
Sararır yaprakları gün doğumuna
Çelimsiz bir rüzgar işte
Döner döner durur
Kurak dudaklarım toprak yazgısında
Firari düşlerim ölüm telaşında
Koptu kopacak İçindeki fırtına
Kendini azgın sulara bırakarak

Ya leyl
Çek sürmeyi gözlerine
Bu ateşler bizim ateş böceğinin kanadında
Çaresiz resimler çizilir kelimelerden
Ne kadar mahur
Ne kadar kibirliydiniz
Ben çıplaklığımdan üşümezken
Siz o elbiselere dar geliyordunuz
Altıda üstü de birdiniz işte
Sustum
Sessiz bir çığlığım
Yalçın kayalardan geri dönen
Tahta atlarla feth ettik kaleleri
Yalın ayakmış şubat ayazı
Gizler sancılanır yürek dil arası
Kusar
Hummalı gecelerden sonra düşler
Çakılır kızıl güneş

Şaşkın

Biraz ölüm her yağmur sonrası
Zaman saklı kalır ihtilal bedenlere
Doğur anam doğur
Benden arta kalan çocukluğumu
Ne kadar güçlüsünüz
Ne kadar kalleşsiniz
Yumulurken genç kızın dudaklarına
Bir ömrü bitirdiniz
Ne çok isimleriniz bir o kadar da yüzleriniz vardı
Sahi
Siz kimdiniz

Taşır
Bedenlerimizde doğum izleri sevda
Düşer
Tetik
Kuşluk vaktinde
İrkilir ten pamuk ipliğinde
Kaybolur geceler fısıltı üzerimde
Sevdanın mevsimlerine yakamoz atmalıyım
Ayı doldurmalıyım küfeye
Alevleri asılı kalmış sarhoş dudaklarda
Ruhun deme vurulmuş halinden mısıralar çıkar
Çıkarda
Ya dil lal’sa
Ya vurursa kerpiç duvarlara çığlık çığlığa
Bir ana yüreği daha
Ya
Rehin tutulursa çocukların gözlerinde ekmek acısı
Zaman tutsaktır işte
Hadi yakın kandilleri
Titresin alev
Birazdan salıncaklar kuracağım gövdeme
Avutacağım kaybolmuş gülüşleri
Bedensiz elleri
Ne geceleri bitirdim sabahsız
Yetim
Zaman mavi
Yürek mavi
Hasret mavi
Bir gözlerin kalacak gözlerimde
Bir sıcaklığın
Ve bana verdiğin sevgin
İLK soluk
Son soluğuma kadar
Mavi dünyamın yürek penceresisin

Şiir ve Yorum
Mahir ULAŞ