3
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2060
Okunma

bir nehir gibi çağlıyor
çoğalıyorsun yüreğimin derinlerinde
bendini aşıp coşan sular gibi
bendimi aşıp
haykırmak istiyorum sana olan sevdamı
duysun cümle alem
duysun da bilsin nasıl oluyor sevdaya düşmüş yürek!
utangaç ve muzip gülücüklerle
kıyısında oturuyorsun dudaklarımın
işgaline uğradı yüreğim yüreğinin
tüm silahlarımı, kalkanlarımı bıraktım
gönüllü teslimiyetimsin gözlerimden, gönlüme
sen sevdam, sen sevda adamım
nerelerdeydin daha önce?
biliyorum;
buralardaydım
gelmedin
görmedin
anlamadın
duymadın diyeceksin
ben de sana diyorum ki
tüm görmemişliklerime
duymamışlıklarıma
anlamamışlıklarıma
gelmemişliklerime
geç kalmışlığıma
lanet olsun!
ama;
gördükten
duyduktan
geldikten sonra
sevda neymiş öğrendim
seninle bir olup sevdaya dolandım
volkan olup damarımda patlıyor
aşk olup kanıma akıyorsun
yediveren güllerim olup her yerimde açıyorsun
sana andım olsun ki!
bir gün bu sevdadan dönersem ben
gidersem eğer gözümü kapatıp
sevdayı ardıma koyup
gidersem seni yarım, yaralı bırakıp
düşsün bu kalbim sevdanın en onulmaz ateşlerine
yansın cayır cayır mazgallarında aşk alevinin
düşsün yolum sevdasızlığın çıkmaz sokağına
zulamda biriktirdiğim tüm sevda sözleri
dilime yapışsın
hüzünlü şiirler batsın, canımı acıtsın
atmasın hiç kalp atışlarım
kırılsın kanatları yürek kuşlarımın
senin adın aşktır artık
sevdamın lügatında
seni okuyorum harf, harf
seni içiyorum cümle cümle
seni yazıyorum mısra mısra
ben şairmişim meğer
neler varmış sevda ceplerimde
içimde dolaşıyormuş saklı bir şair
şairlik değil benimki
yüreğime yakışan, aklımı başımdan alan sen
şairi şair yapan ancak senin gibi bir şiir
ben değilim şair
sensin şiir
sensin şiir
MıSRa