3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1057
Okunma

şimdi saat sekiz
yerden göğe kadar sonsuz her şey.
bol ışıklı mağaralarına çekilen insan
buğusuna metruk kalpler çizilen cam.
hüznüme sımsıkı sarılıp kafiyelenen hazan
sismik bir barikattan koşarken kırlara , bir adam.
müstakil ölümler arasın içimde yanan
kızıl goncaya benzemese de , ucuz şarabı bari andırsın
hatta bir ağlayışta aksın boşluğa beynimdeki cüzzam
akşamdan kalma hikayeme dikeceğiniz çiçekler yan dursun.
şimdi saat-sizim
gittiğin gecenin karanlığında kaybettim zamanı.
dışarıda ne kar , ne toprak kokusu ne de bol yıldız
içimi döksem bir tepeden , tüm tebessümler balçığa saplanır
gözlerine baksam bir an , tüm redifleri intihar eder şiirlerin
insan içine çıksam bir ara , imtihana girer tüm vicdanlar
şimdi saatim var
hiç olmadığı kadar sert olsun mezarımın toprağı
dayanamayıp sarılmak isteyebilir sarhoş bir aşık
yaşaran gözleri , kamaştırmaya yettiği an kalbini.
acıyıp bir kadeh tutuşturmaya çalışabilir elime.
ben içmeyi , kusmaya başlayınca bıraktım.
ve şimdi saatim var
zaman kadar yalnızım.
bir kentte , bir adam.
5.0
100% (5)