0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
938
Okunma

türedi hüzünlerin katline münhasır kelimeler aradım
görünmez gemilerin kağıt yelkenlerine üfleyen
soğuk nefesli ruhlara katıldı sonra soluğum
sessizlikte hata payımı sakladım , kıpırtı yoktu kapımda
takıntılı ev sahibi gibi ayaktayım
bütün koltuklara ve sandalyelere , oturdu geçmiş ,
inanır mısın , yatağımıza bile...
gündüz kadar yaşadım geceyi
sensizliğe ağlamayı bekliyordum sadece
kelimeler bekledi gözyaşlarım , yaşanılası mı bilemedim
ve gün , sana doğduğu kadar doğdu bana
toprağının suyunu paylaştın sen birkaç süsenle
bende bir kadınla tanıştım
sana benzemeyi reddetti
bende sarmaşığa sarıldım
bir ölü kadar soğudum
ama bir ölü kadar susamadım kana
ve mezarlık küreklerini kullanmadılar
boğmak için beni, toprakla
sonra
girdiğin toprağa seni sordum
anlatmayı reddetti
gözlerin o kadar güzeldi ki
kimse bakışlarını göremedi.
ve şimdi
ayağımda beton dolu tenekeyle
yılana sarıldım...
5.0
100% (1)