0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1122
Okunma
kaim bir zaman aramızdaki
ulu orta meydandaki saat
gösteriyordu işte yaşanan acı hatıraları
ve senin gözlerinde kaçıncı kayboluşum
bir türlü hesaplarım tutmuyor
lanet
yıkımların arasından çıkmış ayaklarım
şiirin başkenti gözlerine yol almakta
o yol boyunca uzanan okyanusa inat
gözlerin geliyor aklıma
şimdi mavi diye betimlemeler girecek araya
gözlerin için
karaya çalıyor bir mavinin tenhasında
gözlerin
ardından yüreğim diyorum yüreğim
ne zaman duracak
ve susacak artık
bazen ağzıma geliyor seni anımsadığımda
sonra usul usul çarpışmaya devam ediyor
kazananı ne sensin bu savaşın ne de ben
ama yaralı olduğumuz muhakkak
sonra avutulmuş çocuklar geliyor aklıma
bir de yüzleri çikolata kirli çocuklar
çocukluğu bir kenara bırakacak olursak
avutmalarımız bir cepheye menzil
menzilimiz sevgiliye doğrulmuş
doğru yol üzeri fakat isabetsiz talim atışları misali
vurduğumuz kırılgan bir sonbahar
bir de uğrunda yaşamak eklersin bu mevsimlere
çalarken senden her şeyini sinsice
kimi zaman hatıralarını çalar
kimi zaman aynada duran sert bakışlarını
insan yaşamaya mecburdur
kenetlenir bütün organları yaşamaya
bir tek kalb karşı çıkar bütün bir hayata
asidir çoğu zaman, hızlı çarpar
sevmek için fakat o da mecbur yaşar
yaşamaktan paylanmış paydası
payı yok amansız sevdası
uzat ellerini zaman pek çabuk geçiyor
dışarıda bir yaz sonbahara akıyor...