7
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma

kaypak dudak kıvrılması
kalbin kötülüğünü eşeler ve vurur yüzün bendine
alnımıza çizilmiş korku tünelinin içinden
itlerin uluma sesleri duyulur
sonbaharın doğumuna şahidim derken
av’ucumda ölür son çınarın yaprağı
inanılmaz düş/ün..
rüzgarın hasta oluşunu
bulutun yağmuru azarladığını
kalbin taşla atıştığını
imgelerin harflerle savaştığını
haber alıyorum
kum fırtınaların estiği pencere pervazından
in(l)iyorum..
ertelenen cinayetlerin
kalemini bulunduruyorum
Orestes’in ellerinde
bir çocuğun gözlerinden bak
güneş’in erimesine..
tuz buz Azrail’in gölgesi
elifler dizili gömleğimin kafesinde
serabım sona ermiş
aynada bu sefer göreceğim kendimi
ve soracağım bu kim?!..
s-ay-ıklamalarımda sözcükleri unutuvermişim...
5.0
100% (12)