4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1563
Okunma

Hazan ağır geçiyor, hüznünde büyüyerek
Savrulan her yaprakta coşuyor isyanım
Yüreğinden öptüğüm zamanlar
Masallardan kalma
Öyle ya, sanki pusulası kaymış hayatın.
Oysa
Milyonlarca çiçek açabilirdim içimdeki çocuğa
Şimdi haykırmak istiyorum herkese
Güneşin, yıldızların, bulutların diliyle
Çocukluğumun ince sızısından kalma taş bebeklerim
Bir ömre bedel şimdilerde.
Artık yorgun,
Yılları eskiten bedenim
Gözlerimde birer çakır dikeni
Asırlık bir evin yorgun duvarları gibi dökülüyor anılar
Bir gül yanıyor pembesinde.
Bak
Teninde ölüyor zaman
Bir yıldız ağlıyor göğün mavisinde
Hayat yine zamansız sahnesinde
Çığlık çığlığa susuyoruz daralan çemberinde
Gönlümün müebbetine mahkum sahipsiz şiirlerim
Bir ömre bedel şimdilerde.
Vakit gecelerde şimdi.
Kendi cümlelerimi kurdum göğün şahitliğinde
Yağmurlu şubat akşamlarının hüznü dokundu usulca
Titriyor oda.
Nasıl desem
Gece sabahta, sabah gecede
O anlarda çocuk yüreğimin şarkısı tam derinlerde
Çoğalan kayıplarım dağıtır hüznünü kendi içinde.
Gece
Yarınlarını aklına getir solan teninde
Her şeye rağmen
Ruhumun mavi beyazları
Bir ömre bedel şimdilerde.
Yüksel Beyocaktan
5.0
100% (8)