6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
799
Okunma
meczupca
Kaygan bir zaman
An be an
Düşlerimde kayan rüyan
Tarumar avuçlarındaki sıcaklığın
Gök kubbe yer yüzün...
esmer tenli kahverengi tebessüm
bu yüzden sayma toprağa düşen yıldızları
sallanırken salıncağındaki mevsimin saniyeliğini
ömür düşürelim yüz görümlüğü geceden
ay takısı bir yıldız salınırken yakamoza
dolduralım göllere geceden arta kalan tüm IŞIKLARI
arkamızda büyüyen gölgeler bırakalım
balçıkta kalan adımları saymayarak
ya yürüyelim sevda çölüne
ya da susalım meczupların konuşmalarına
en azından serap kadar susayalım
içerken gönül matarasından ney sesini
kum dolduralım tenimize güneşten kalan sıcaklıkla
bir bedevinin sevdasına dalarken rüzgarda
kavrulsun en azından son sözlerimiz
şavkın aşkına varalım mevlevice
kutsanmış kuyularda yunusla
ya da şems olalım bir gece vakti karanlığa karışarak
soldurmadan ruminin bahçesindeki gönül güllerini
aşkın sükutunda buluşalım güneş dokunurken yüreğimize...
5.0
100% (10)