2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1235
Okunma
bugün ayın sekizi sevgilim
ve sana bir şey hatırlatmaz eminim
içimde kaybolduğun gün desem
bir inat uğruna yaktığın uykular gibi
hâlâ ayılmadan, birleşen rüyalardan ayrılma merasimi
uzun dizelere değen kısa silgi izleri gibi
dokuza çıkmış bir ismin ö m r e b e d e l ödemesi!
gölge dili öğrenseydim keşke
haritası sana çıkan tüm izleri kollamak yerine
veya namahrem tümceleri ayıklayan kulaklarım olsaydı
sorgusuz, dünleri dikebilecek takâdim
geri getiremeyecekse de
sabrın bardağına dayanan dudaklarım meselâ
sobelenmiş şişeleri öpmezdi ellerim
avucumda olmazdın bu kadar
üzülmezdim
çoşkuyla kutlanan günler bıraksaydın
y/adının ardında
bugün ayın sekizi caniçim
yıl dönümü, sensizliği sahiplenmemin!
küfrettikçe önemsermiş insan
kızdıkça daha çok değer verir...
ve ateşli sözcüklere bindiği ölçüde severmiş
duy beni gün ışığı
duy dünya
suskun yanımın çığlığıyla sesleniyorum
bu haykırış sana değil
kaybımın nasırlı yitik vicdanına!
yüzüm sıcak, rengim ak olsa da
bahtım açık küfürden yana
mum ışığıyla arasam da dünleri
sana kızmayı hiç öğrenemedim
bacalı evleri ateşe tut sen yine
tavan arasında sorgula takvimleri
alıştım artık bunu da önemsemeyeceğim
bugün ayın sekizi sevgilim
ve ben sana
yine en sessiz alfabemle sesleneceğim!
-nefessiz-
hüzünlerim kadar yaşa
sevinçlerim gibi uyu
yorgunluğum kadar diri kal
üzüntülerim kadar gül
yaz aklının bir yanına
ben kömür tozuyum sen masmavi bir bulut
sen tükenmez masal kitabı
ben önsözünde yazmayan külfet
’an gelir’, değerim yine eline yüzüne
öperim yine bir vakit elbet
sen bildiğince küfret!
ToprağınSesi
5.0
100% (14)