3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1066
Okunma
Her şarkının bir özü vardır
Yüreğinin şakağına vuran kurşun sözü gibi
Tadını alamadığımız mavi bir tutkudur ölüm
Özgürce uçan kuşların kanadı kırık hüzünlerinde
Asude bir ritim bozukluğu sevdalı yüreklerde
Akşamın alıcı kuşları penceremde
Yarasa duruşu var tezatlı ömrümün
Ayrılığa kızıp yalnızlığa sığınmayı
Kim öğretti bana
Kalbim mi güneşin battığı yer yoksa
Ayın şahlanışımı gece
Gözlerinin bilinmez denklemlerinde
Ve hangi sihirbaz hasreti vuslata çevirebilir
Bilinmez
Okuduğum her kitapta
Yalnızlığa çakılıyorum
Bu kadar zor mu mutluluğu çizebilmek
Mavi denizleri yeşil dağları boyadığım fırçayla
Hüzne çalan bulanık gülüşün
Sesin donukluğunun ifadesidir
Gül yaprağı kurusu saçların
Sanki ben çölün ayaz karanlığıyım
Vahamda açan en narin gül sensin
Hasretime vuslat
Çerime pusat
Kır atımın yelesinde bir içimlik ak kor karanfil
Yârin kabul etmediği çiçek
Gözlerimin kıyısına vuran
Hayal ötesi ay parçası gölgen
12.12.06
Hüseyin Özbay