4
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1462
Okunma

Gülen yüzüme
Kar gibi tane tane düşsen diyorum
Bembeyaz örtsen üzerimi
Bahara kadar kalsan
Ve hiç gitmesen
Kapansa hani tüm yollarım
Batarmışcasına baksan gözlerime
Derin bir uykuya dalsam gözlerinde
Donsam kalakalsam
Gözlerinin kahvesi kadar toprak olsam
Karlar altında bir kış buğdayıyım oysa
Bilirim bahar gelecek
Güneşle eriyeceksin
Sanma ki terk edeceksin bu bedeni
Her gün biraz daha büyürken
Büyük bir aşkla
Kalbime senin tohumlarını ekmişim
Ve ben bilirim baharla gelen güneşi
Güneşim de sensin ey sevgili
Sen değil misin kış ortasında
Ayaz gecelerde beklediğim
Ben değil miyim
Bir buğday misali
Başımı göğe kaldırıp
Sıcaklığına yüz çeviren
Dedim ya dört mevsim bir başka güzelsin
Dicle yamaçlarında kardelen
Toroslarda kekik sümbül mor menekşe
Ey sevgili!
Yağmurum da sen ol kar’ım da
Alın yazım da sen ol kışım da
Beni üzdüğünde hazanım da
Bir gülüşünle baharım olduğun gibi
Her şeyim sen ol
Canda canımda
Ve hep yanımda
Varsın gövdem avuçlarında boy versin
Mavi bir gökyüzünde
Varsın sıcaklığın sarsın dört bir yanımı
Her gün biraz daha kavursun
Başak olup göversin aşkın
Varsın boynum eğilsin
Hoyrat rüzgârla hissederken nefesini
Sert sert eserken yerin yüzüne
Dökülsün tane tane
Kuşlar toplasın senden arta kalanlarımı
Der/me/leyip sen topla balya balya
Her hasat mevsimi geldiğinde
Şimdi sadece senden iki şey istiyorum
Yokluğumda garip kuşlara sor beni
Memleketim hep mesut olsun
Sen bahtiyarken
Senin dudakların benim dudaklarımdır...
Celal Keklikci
* Ses kayıt montajı için sayın Mustafa Doğan ağabeyime teşekkürlerimle...
5.0
100% (5)