4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1238
Okunma

El uzatırım dağlara
Düşeriz gecenin bir vakti yollara
Beni çağırır bizi çağırır
Ses etmez söz etmez
Yılanı bile bağrında barındırırken
Yılanın ölmesini istemez
Hain beslensin istemez yamaçlarında
Çiçek açsın rüzgâr essin
Kuşlar uçsun böcekler olsun
Ceylanlar otlasın
Kurt sesi yankılansın vadilerinde
Başını duman bürüsün
Lakin barut koksun
Kan dökülsün istemez
Dağlar bizim dağlarımızdır
Allahu ekber dağlarına
Yürüyen doksanbin can gibi
Yürüdük yürürdük
Ses etmeden ses çıkarmadan
Tipiye ve kara aldırmadan
Dilin kurur
Nefesin kesilir
Ama kimse döndüremez yolundan
İşte böyle bir günde
Şafak sökerken gözlerimizde
Karlar yorgan gibi örterken üzerimizi
Bir kar tanesi kadar
Saf ve temizdi yüreğimiz
Lâkin kim ki
Göz dikmişse vatanımıza
Canımıza namusumuza
Biz bedelini ödemeye razıyız
Ya siz
Ya siz gafiller
Kancık pusularda
Beşikteki bebeğe varana kadar
Kurşun sıktınız
Ne ocaklar söndürdünüz
Kaç günahsızın kanına girdiniz
Hiç düşündünüz mü
Bizden önce
Bu dağlarda
Kan veren can veren yiğitler
Size selam getirdik
Çanakkale’den Kocatepe’den
Sarıkamış’tan Mısır’dan
Gidip de dönmeyenlerden
Size selam getirdik
Varsın dünya dursun
Varsın gökten ateş topları düşsün
İster kurşunlar yağsın üzerimize
Toprak emsin kanımızı damla damla
Edirneden Kars’a
Bu vatanın evlatları
Duyulmasın anlatılmasın
Bilmesinler görmesinler
Anılar beyaz kâğıtlarda kalsın
Varsın herkes bizi ölenlerden sansın
Yaşamadan yazılır mı bir destan
Ey! bizleri doğuran gül kokulu analar
Gençtik
And içtik
Vatanı kendimize yâr bildik
Sevdalandık al hilâlin rengine
Belki kader kimbilir
Hak vâki bulursa şayet eğer
Onbeşliler gibi
Vatan için ölmeye de değer
Vatan sağolsun...
şiirim montajında emeklerinden dolayı sayın osman erkin yalı abime teşekkürlerimle
celalkeklikci
5.0
100% (2)