2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1060
Okunma
(1)
ve biz
üstünde yaşıyoruz koskoca bir yaranın
belki de kabuğu delinecek dünyanın
acı kırmızı irin akacak dışarı
ayaklarını yakarak çocukların.
söylesenize
en çok hangi katmanda yaşanır ölüm
kuyruğu dikip gelişini görürüm?
(2)
de ki öldüm
yetmiş beş santimmiş kabuktaki ömrüm.
yarasını sızlatmaya bile yetmezmiş dünyanın
neyse o gelip gördüğüm.
(3)
kim demiş bireylerden oluşuyoruz
doğurduklarımızı çocuk sıfatında yaşıyoruz
fikrimiz şekliniz olsun derken
damarlarına inceden bir tekerleme aşılıyoruz:
çık ar! çık ar! çık ar!
kırk kere iğnelersen gerçek olurmuş,
bilmesek de yapıyoruz.
utanç çıkınca sinir uçlarından
yaşı var işi çıkar bedenler kalıyor geriye
azot kokuyor yer yüzünün yaşlı yanları
kirli bir renk alıyor
işliyor hayatın içine.
sonrası savaş
çocukları öldüren aş.
ah nice bir döngüdür
kirli kokusu dünya’nın
bırakın!
çürümesin bedeni çocukların.
B.
5.0
100% (5)