0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1142
Okunma

Söy-lence
Sağına kavilli bir sual eyledi çocuk;
“Yerin yüzü neden bu kadar kirli
Ve gök neden bu hale mütebessim”
Neden yüreğin aklıyla tutmuyoruz
Sesimizin uçuşan nağmelerini?
Gecenin karanlığından vazife çıkaran
Müzmin bir mücrim cevapladı
Güneşin dayısı aşk’a sor
Kanını döktüğü efendimin
Sırçalanmış kelimelerine kastını
Ve eyyamcı kahkalarımızı
Hüzünle hapseden vicdana sor
Sağına kavilli çocuk sebepleri sıfırladı
Ve mücrimin mihrabına doğru dönerek
Ak bir kağıda sütle yazılmış iyliğini
Sahici gözleriyle susup merhametlenen
Hoşgörüsünü sundu
Ben dedi; Ey direnen saygınlığımla
Sana da var olma hakkı tanıyorum
Ben gelip galip olana kadar
Giyin karanlığın urbalarını
Davetledi sağına kavilli çocuk.
Makamıma sağılan kıymık
Ulu orta mahlenenen sazımın eşliği
Yani hıncımın hızı mutluluk
Gelin sığının insanlığıma
Bu ayrılık gayrılık mevsimlerinden geçelim
Bir yiğit baharla dirilelim
Dedi
5.0
100% (1)