12
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2135
Okunma

I
Zaman tünelinde tane tane yağmış karlar saçlarıma
Türlü dertlerin durağı olmuş ömrüm
Hayat denen gemim hep sarp kayalara demir atmış
Sevdam fideyken ayazda bırakılmış annem
Umut kuşlarım bir sapana kurban gitmiş
Şimdi yeşil bir vadide ruhum
Bekliyor belki kara toprakla kavuşmayı
Etrafımda birkaç kır çiçeği
Güne bakanlar yönünü bana dönmüş
Gözümden akan birkaç damla kapışmak için
II
Doğduğumda melekler karalarken
Bana verilen o kara kaplı defteri
Neden müdahale etmedin annem
Birkaç mutluluk kırıntısı attırsaydın içine
Benim de gözlerim ekilseydi gülümseme
Sevdayı bir dağ zirvesine bıraktım
Neşemi bulutlara üfürdüm usulca
Kahkahalarımı şimşeklere gelin ettim
Geleceğimi magmaya gömdüm ellerimle
Şimdi sicim ipinde umutlarım parmaklarımın arasında
İnsan özler mi bilmediği bir duyguyu
Sanırım ben özlüyorum
Başımı bir omuza dayayıp saatlerce susmak
Saçlarımda dolaşan parmakların tadını çıkartmak
Gözlerden mutluluğa dair bir damla yaş akıtmak
III
Bakma bana öyle Annem bakma
Biliyorum gerçekleşmeyecek hayallerim
Ben ellerim böğrümde hep üşüyeceğim
Gecelerde uğramayacak uyku perileri gözlerime
Dudak kıvrımlarım tanışmayacak gülmsemeyle
Sus annem sus
Kimseler duymasın kızının ağladığını
Onlar onu hep güçlü biliyor
O ki onların devrilmez çınarı
Fırtınaların yıkamadığı barınağıydı
Annem canım annem
İzin ver başımı koyayım dizlerine
Sende parmaklarını gezdir saçlarımda
Sonra ben dalayım derin bir uykuya
Hiçbir acı hüzün uyandıramasın beni
Hadi güzel annem hadi
Sevdiğim beni fahişe ruhlara satmış
Beni şuh bir bakışta unutmuş
Onun yerine sen annem sen
Onun hiç okşamadığı saçlarımı okşayarak
Uğurla ebedi uykuma annem uğurla
5.0
100% (14)