41
Yorum
49
Beğeni
5,0
Puan
3165
Okunma

beni rüyalarından soyunduğun günden beri
ödünç rüyalar besliyorum koynumda
şehrini bırakıp geride
düşlerime geldin sessizce
sen gitmiştin….
karabulutlar taşlıyordu aklımı
yok sayılıyordum her çıktığım yolda
aşk ölümdü
öldük
şiirlerimizle gömdüler bizi
ne namazımız kılındı
ne selamız verildi
yanıyordu çöller
çöreklenmişti karanlık üstümüze
ay kapanmıştı gözlerimize
ateşini kaybetmişti cehennem
yandık
yanıyordum bedeninde
günaha davetkârdı şeytan
günahlar gözlerimizde isyan
günah sendin
günahkârdım tüm dualara haliyle
sen soluğum
yoksunluğum
yarınsızım
,
rüyalarımdaki alacasına saklandığım gece
duymuyorlardı çığlıklarımı
seni basıyorlardı yaralarıma
çığlıkları askıya almıştı hüzünler
başka bir zamanda ağladık çığlık çığlık
sen tükenmek bilmeyen denizdin
içtikçe kanamıyordum
tenine her dokunuşumda şahadet ederdi yüreğim
kapıyı çekip ardından
yinede gitmiştin
şimdi ayyaşlığıma aşina sokaklar
dudaklarımda senden kalan ıslak bir şarkı
ayaklarımda çarpık birkaç adım
bundan sonra her şey hüzün
yüzüm
düşmüyor aynalara bile
ağlasam karışacak gözyaşlarım gözlerine
edasını kaybetmişti sabah yeli
sen denizlerin ötesinin çileli sevdası
ben toprağın çatlak yüzü
saçlarında tutuklanmıştı ay
sabaha keş düşerdi güneş
benim dona çekerdi yüzüm
artık yabancıyım yaşadığım şehre
her düş düşkün
her rüya riyakar
ateşi kor ile söndüren kadın
kelimelerim sevişiyor satırlarla
bir şahadet edasıyla
şiirler yanıyor sakladığım sözcüklerin enkazında
sen üzülme diye
gözyaşlarımda boğdum zamanı
aklandı şiir günahından
şimdi yazdığım şiirlerle vur beni
güneş mağrur
ben isyankar
ölümü kokladık koynunda
lime lime döküldüm
adın ölümdü
ve öldüm
5.0
100% (48)