Geçmişin yükü sırtımda yürüyorum geleceğe
Sükutun köşe başında avaz avaz
Masumların çığlıkları pazarlanıyor
Bir kazanın içinde bir damla mutluluk
Fokur fokur kaynıyor tüm dedikodular ile
Issızlık manavında bir demet yalnızlık
Sanki beni bekliyor tezgâhta umutla

Mahallenin kuaföründe kampanya başlamış
Saçlardan vefasızın parmak izleri kesiliyor
Bir de mutluluk maskesi çiziliyor sıfata
Tamam diyorum karşılığında düşlerimi bırakma şartı ile

Ayaklarım umut marketine taşıyor beni
Raflar arasında dolaşırken gözüme ilişiyor
İndirime girmiş aşkın ak sütü hızla uzaklaşıyorum
Tarihi geçmiş aşklar ile işim olmaz diyerek
Kahkahaların satıldığı koridora giriyorum
Bazıları ikinci el miadını doldurmuş
Diğerlerinin ise garantisi yok Çin malı
Oradan da sessizce uzaklaşıyorum

Çiçeklerin reyonunda buluyorum kendimi
Güllerin yaprakları dökülmüş
Kan damlıyor dikenlerinden
Zakkumlar zehir saçıyor güzelliğine gizlenerek
Papatyalar ise fallara kurban edilmiş
Yapraksız boyun bükmüşler

Evet, sonunda buldum sanırım
Temizlik malzemeleri
Kezzaplar, tuz ruhu ve çamaşır suyu
Bir şişe çamaşır suyuna uzanıp alıyorum
Belki lekeleri söküp attığı gibi
Seni de söküp atar içimden diye
Kasada son umutlarımı vererek
İlerliyorum sensizliğe…