9
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1020
Okunma

ah paris
ne mümkündür insanın kendinden kaçması
nefesi gibi kemikleri gibi olmuştur artık
yaşadıkları
ya da
yaşayamadıkları
ay’ı kucağına almıştı gelirken
olsun
varsın kurşini olsun ışıkları
kurşini küller bıraksın
yeter ki boş kalmasın
dı
kucağı
bir kitapta okumuştu
"bir adamı doldurmak,bir yere kadar,bir dereceye kadar,
ama o bunları kusacak"
kusup gelmisti oysa ki
ah odisseus
senin kaderine benzedi
benim kederim
gemilerinin içinde
kaçak bir yolcuydu ismini untmak istediğim
o kadın
sığınacak bir liman bir ada
uzat ellerini anne
gerçi gömmüştüm ben onlara toprağa
çünkü ölü krizantem kokuyordu ellerin
şimdi kendi ellerimide gömdüm aynı mezara
benim kusmuk kokan ellerim
senin krizantem kokunu boğsun diye belki
ölümüne güreşsinler artık
karışmıyorum
mı zı tı yo rum
sıkıldım bu oyundan artık
zaten ışık hızıyla büyütmüştün beni
unuttun mu anne
bir rüya görmüştüm
yüzümü kucağına gömmüştüm
ellerin başımı okşarken
taş kesilmişti
o zaman anlamıştım
öldüğünü
uyanınca ilk işim
ellerini gömmek oldu
ufalıp dağılmadan
gözyaşlarımla sulamıştım
bir umut yeşerir diye
masal işte kim inanır
ben inanmıştım
demek ki büyümemişim anne
ben hala
o bırakıp gittiğin
çocuğum
kusmuk kokuları geldi arkasından
genç kadının
odise diye mırıldandı hayat
bir taraftan kusarken
özür diledi paris’ten
kusuruma bakma
çek üzerimden kınayıcı bakışlarını
ben hızlı büyüyen çocuk
bırakamadım ne yazık ki
bırakmadı beni
bebek kusmalarım
asude_vuslat
5.0
100% (7)