4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
3957
Okunma

azar azar tükeniyordu
ve
ışık hızında koşuyordu
ölüme
ağlamak kandırmıyor
gökten boşalırcasına yağacak
bereketlere muhtaç
susuzluktan çatlamış yüreği
ufacık seviniyorum
gülümsemem bir kar tanesi kadar
kocaman
üzülüyorum
dedi
adam
çığ düşer gibi
fısıldadı geceye
devam etti
söylenmeye
inci tanelerine benzeyen
gözyaşlarıyla
yüreğime kış bastırıyor
yaz çiçekleri hiç açmıyor
neden
hazan ağlıyor hep gözlerimde
bir şiir belki
hiç yazmaya cesaret edemediğim
yoksa kendime bile itiraf
edemediklerim mi
beni böyle üzen
susun
susun artık
beynimde koşuşturan sorular
yine sayıklamalar
kabus
bu kaçıncı kabus
uyanıkken gördüğüm
kaçıncı
kimbilir kaçıncı
ruhumun dipsiz kuyularına
attığım bu kördüğüm
ağrıma gidiyor
sevda türküleri ve hiç susmayan aşk şarkıları
ne istiyorum
diye
sordu kendi kendine
ben de bilmiyorum
diye cevapladı sonra
heyy şiiir sen söyle
mutlu yüreklerde uçuşan
mavi kelebekler
pembe mor kırmızı rengarenk çiçekler
kayaları döven
hırçın dalgalar
serin sular
ey nazlı deniz
sen de hadi
gökyüzü
bembeyaz bulutlar
gökkuşağı
uçan martılar
siz söyleyin
anne ninni söyle
uyumak istiyorum
belki uyurum sesinle
ısınırım nefesinle
üşüyorum
ve uyanmam bir daha
uyurum sonsuza dek
vuslatın kucağında
bırakma ellerimi anneciğim
düşüyorum
5.0
100% (8)