2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1509
Okunma

Hep kendi gücümüzün yansımasına devrilir özümüz
İmlasız sevinçlerimizin kıyım dalgaları döver kıyılarımızı
Hangi pençedir kabuğumuzu sıyıran!
Düşlerin hangi kıymığıdır ayaklarımızın dibine düşen
Titrer içimizde o soytarı muştular
Bir kuş sığınır çaresizce terli odalarımıza
Ütopyalarımı verdim sevişme sonrası bir kadına
Haykırışlarımı taşıdı martılar uzak okyanuslara
Üşüdü parmaklarım telefon tuşlarında
Senli bir masal yazacaktım oysa umarsızca
Aklımda sorular büyüdü anlamsızca
Masallar tutunup gittiler gökkuşaklarına
Dokundu yar yokluğun
Bekleyişle tükendim ruhumun yataklarında
Bir çoban umut sağıyor sabırla, memede kir
Suskuların anahtarı açılmıyor, menteşede ahir
İhtişamlı yalnızlıkların ruleti hayat, mevsim mahir
Uykusuz günlerin terkisindeyim, saatlerde zahir
Yalan bir sevinin kandili odamda, beklemek kahır
Bahanesiz yolculukların dergâhı hayat, renkler sağır
Sıkışan ruhumun kırlarına bahar gelmiş, acılar sürgün
Bir varmış, bir yokmuş öyküsü yaşamak, gönlüm şaşkın
Kangren yüreğimde paslı bir bıçak, usum yorgun
Örtün mevsimleri bedenime, günahkâr bir adamım
İsyankâr umutlar var heybemde, biraz sitem, biraz intizarım
Selahattin Yetgin
5.0
100% (4)