6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma

ŞEHİRLERDEN GİDİŞ...
Kusar gece sensizliğin hasretini
Katran karasına çalar yollar
Her adım kahreder uzun eski gölgelerimizi
İrin akıtır sokaklar…ve suskunluklar…
Konuşur derinden derine çökerken akşam..
-İşte o zaman hani sen aklıma düşerdin ya-
Sabahlar haramdır ahşap kalmış yalnızlığın odasında
Sürmeliydi tüm pencereler kararırken hava
Az sonra sen geçecektin belki de çekildiğim evin önünden
Ya da ben hiç olmayacaktım geçtiğin yerin hanesinde
-Birazdan ilk kar düşecek gözlerimin önündeki kirpiklerime-
Demek ki üşümeler de olacakmış ayrılığın güncesindeki tende
Düşümdeki karıncalar dünden yükleyip gitmişti hasreti
Ağırdı geçişleri gözümün önünde yazdan kalama hatıralar
Her dem koyu bir özlem akıtırken bulut hep matemliydi
-Kış üşümelerinde soğurdu hep dışarıdaki kardan adam-
Üşüdükçe seni düşünürken terlemenin çelişkisi
Alıp götürürdü beni bilinmez mevsimlere
Elde kalan eski takvim küsken gözlerime
Nisan baharları düşerdi beni ısıtmaya o eskiler gibi…
-Bu sabah giderken düşledim seni bir sonbahar sonunda-
Tellere sıralanmıştı serçeler
Boynunu dünden bükmüş salkım söğüt
Yaprağını dökmüş dik kavaklar
Tarla ortasında sahipsiz gezerken birkaç köpek
Ve göğe ellerini yeşille açmıştı buğdayların yeşili…
-Aklım fikrimle cenk içindeki bir mevsim savaşında-
Az sonra kış düşecek donacak toprak
Belki birkaç serçede donup dökülecek yerdeki yaprağın yanına
Bilirim ki hiç bahar hiç gelmeyecek eski aşkların üzerine
Oysa dolsaydı gelincik çiçeklerim yürek bahçemde….
-Giderken tüm göçmen kuşlar bu şehirden-
Tek istediğimdi senden giderken son kez sana sarılmak…
Pusu kursa da bana bu ayrılık
Ne çıkardı ben bu kentten, sen bu sokaktan geçsen
Kırık kapılı bir dünyada
Bir evren, bir gün dönerken, tüm ülkelerden….
Haberin olmayacak buradan gittiğimden..
Onun için iyi bak kendine…
5.0
100% (11)