18
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1228
Okunma

Doğurgan anne sıcaklığında
tutkuydu taşı güle döndüren
yediveren bağrımda
umudun gelinlik kızı
aradım yolcuyu ebem kuşağında
sağır alkışlar karşıladı beni
çekilmemiş fotoğrafın arabında.
Hatıraların sedef kapısı
çınlayan sessizliğin aralığında
toz kaldırıyor dört nala
söndürülmemiş kireç kuyusu
uzak özlemlerin külü
tan yerinin dudaklarında
aşk tragetyası vuruyor kendini
yer açıyor sözlere erosun oku.
Neresinden tutayım ki ellerinin
çetrefilli tarih yazıyor gözlerin
kayan yıldız sevgi sözlerin
dolaştı aşkın kayığı defalarca
yıllanmış yalı kıyısında
yaralı bayrak gibi yenilgilerimi
astım talan edilen yüreğime
yandı güz rengi gürültüler.
Kesiliyor ömrüm
saklanıyorum
dönüştüğüm harflere
küstah bir çiçek takılıyor
şarap rengi yakama
karanlığı taç yapıyorum
saçlarıma.
Tükendi şarkılar
sol çekmecesinde tozlu arşivin
yandı hüzzam makamında
lambaları gecemin
tek seyircisiydi ay ışığı
sesine bağışladığım penceremin.
Korsan mitinglerde sorgulandı
ölülerin suskunluğu
mezarlar kazdırdı
bir kibrit çakımı bakışlar
boyacının sandığında
beyaz gömlekli kadın ağlar
tanrısal uçurumların
çayırlarında ot ol
üstüme düş isterdim
sonsuzlukta...
virüs ülkesinde tek kişilikti aşk
kanat şakırtısı idiolojilerde
söküp atamadım hasreti
sesim soğudu
toprağın türkülerinde...
Ferda Özsoy
5.0
100% (16)